Array
(
[0] => Array
(
[id] => 6692
[name] => Herkes Kocama Benziyor
[slug] => herkes-kocama-benziyor-1
[session_date] => 2021-10-05 20:30:00
[special_visibility] => 0
[start_date] => 2021-06-28
[donation_status] => 0
[s_text] =>
[free] =>
[sale_url] =>
[we_session] => 1
[layout_system] => 2
[amount] => Array
(
[0] => Array
(
[amount] => 80
[amount2] => 60
[category_group] => 1
[free] => 58
)
)
[amount2] => 0
[amount3] =>
[amount_title] =>
[amount2_title] =>
[amount3_title] =>
[cancel_status] => 0
[sale_status] => 1
[sale_status_ex] => 0
[seats_status] => 0
[session_close_date] => 2021-10-05 19:30:00
[campaing] =>
[ses_list_desc] =>
[loc_name] => Kadıköy Emek Tiyatrosu
[city_name] => İstanbul
[ses_id] => 6468
[summary] => ‘’Yok, o geceden beri bir rahatladım ama içim de sanki daha tam soğumadı. Anlamıyom, öfkem öylece alaftan top gibi duruyomuş içimde. Acık soğudu. Amma bazı bazı yine fena oluyom. O geceden beridir bir şey yapıştı. Kafam durmuyo, ha bire çalışıyo. Kafam beynim hep uyanık. ‘’Arada sus kız,’’ diyom. Ne bileyim, ben kadınsam kafamın içi de kadındır herhalde diye öyle söylüyom. Gözleri cin gibi açık bir kadın.’’
Bir pavyonda tuvaletçilik yapan Ayten, kurulduğu makamında birer birer anlatıyor. Buraya nasıl ‘’düştüğünden’’, onu terk eden kocasından, kederinden, hevesinden, çok sevdiği pavyonda çalışan diğer ahbaplarından ama en çok da öfkesinden. Geçmişte tanımlayamadığı, anlamına parça parça ulaştığı o öfke bir gün tuvaletin buzlu camı gibi kırıldığında, bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
Dramaturji: Ekip çalışması
[img_url] => https://tiyatrolar.com.tr/files/activity/h/herkes-kocama-benziyor-1/image/herkes-kocama-benziyor-1-250x359.jpg
[cat_id] => 2
[tg_name] => Temsili Sahne
[theater_group_ids] => 1473
)
[1] => Array
(
[id] => 6743
[name] => Troya-4
[slug] => troya-4
[session_date] => 2021-10-08 20:30:00
[special_visibility] => 0
[start_date] =>
[donation_status] => 0
[s_text] =>
[free] =>
[sale_url] =>
[we_session] => 1
[layout_system] => 2
[amount] => Array
(
[0] => Array
(
[amount] => 60
[amount2] => 40
[category_group] => 1
[free] => 0
)
)
[amount2] => 0
[amount3] =>
[amount_title] =>
[amount2_title] =>
[amount3_title] =>
[cancel_status] => 0
[sale_status] => 1
[sale_status_ex] => 0
[seats_status] => 0
[session_close_date] => 2021-10-08 19:30:00
[campaing] =>
[ses_list_desc] =>
[loc_name] => Kadıköy Emek Tiyatrosu
[city_name] => İstanbul
[ses_id] => 6469
[summary] => Troyalı kadınlar binlerce yıldır buradalar, her çağda yeniden doğuyorlar. Bu toprakta kapana kısıldılar ve aynı yaşamı tekrar ediyorlar. Klytemnestra, Thetis, Andromache, Kassandra, Hekabe ve Helena… Toprağın üstünde kadın olarak var olmaya çalışıyorlar. Eril savaş, sömürü düzeni, normlar her çağda etraflarını kuşatıyor. Troyalı kadınlar kimi zaman mahallemizdeler, kimi zaman gördüğümüzde içimizi ürperten haberlerde…
Zaman savaş yüzünden mi kırıldı? Yoksa asırlardır görülmemiş bir mahkeme mi var?
[img_url] => https://tiyatrolar.com.tr/files/activity/t/troya-4/image/troya-4-250x359.jpg
[cat_id] => 2
[tg_name] => Tiyatro Area
[theater_group_ids] => 1007
)
[2] => Array
(
[id] => 6755
[name] => Yok
[slug] => yok
[session_date] => 2021-10-18 20:30:00
[special_visibility] => 0
[start_date] => 2021-10-18
[donation_status] => 0
[s_text] =>
[free] =>
[sale_url] =>
[we_session] => 1
[layout_system] => 2
[amount] => Array
(
[0] => Array
(
[amount] => 75
[amount2] => 55
[category_group] => 1
[free] => 64
)
)
[amount2] => 0
[amount3] =>
[amount_title] =>
[amount2_title] =>
[amount3_title] =>
[cancel_status] => 0
[sale_status] => 1
[sale_status_ex] => 0
[seats_status] => 0
[session_close_date] => 2021-10-18 19:30:00
[campaing] =>
[ses_list_desc] =>
[loc_name] => Kadıköy Emek Tiyatrosu
[city_name] => İstanbul
[ses_id] => 6486
[summary] => YOK, belleğin tuhaf bir karmaşasından ibaret. Bellek durmadan konuşmakta, öksürmekte, hatırlamaktadır. Sadece bir ağız olsaydı eğer bellek, ondan kimseye ait olmayan kelimeleri duyardık. Mesela bir kedinin, bir ucubenin, bir kadının, bir erkeğin ve bir interseksin...
Derrida, "Marx'ın hayaletleri kitabında;
"Bir hayaletin beni beklediğini biliyordum.
Hem de en başta hem de perdeler açılır açılmaz" der.
Korkmadan söylemek gerekir;
"Hortlaklar vardır!"
[img_url] => https://tiyatrolar.com.tr/files/activity/y/yok/image/yok-250x359.jpg
[cat_id] => 2
[tg_name] => Tiyatro Bant
[theater_group_ids] => 994
)
[3] => Array
(
[id] => 6746
[name] => Öfkenin Yakın Geçmişi
[slug] => ofkenin-yakin-gecmisi
[session_date] => 2021-10-19 20:30:00
[special_visibility] => 0
[start_date] => 2021-08-09
[donation_status] => 0
[s_text] =>
[free] =>
[sale_url] =>
[we_session] => 1
[layout_system] => 2
[amount] => Array
(
[0] => Array
(
[amount] => 80
[amount2] => 60
[category_group] => 1
[free] => 46
)
)
[amount2] => 0
[amount3] =>
[amount_title] =>
[amount2_title] =>
[amount3_title] =>
[cancel_status] => 0
[sale_status] => 1
[sale_status_ex] => 0
[seats_status] => 0
[session_close_date] => 2021-10-19 19:30:00
[campaing] =>
[ses_list_desc] =>
[loc_name] => Kadıköy Emek Tiyatrosu
[city_name] => İstanbul
[ses_id] => 6472
[summary] => Öfke duygusu, modern zamanlarda birçok duygu gibi bastırılarak yönetilmeye çalışıldığı için, toplumuzda kendisini yıkıcılık sonucu ile de gösterebilmektedir. Oyun, bastırılmış öfkenin nedenlerinden birisinin de yas yaşantısının insan ruhsallığındaki evrelerinin doğal bir parçası olan öfke duygusunun modernizimle birlikte, bir baş etme yöntemi olarak bastırılmasından doğan, bireysel ve toplumsal sorunsallara değinir. Yas yaşam döngüsünün, doğanın bir gerçeği olduğunu hatırlatır. Öfke duygusuyla yaratılan yıkıcılığın yerine bir dönüştürücü olarak yaratıcılığı koymayı önerirken bir çözüm yolu olarak doğayı, bilimi ve sanatı işaret eder.
Birsen ailesinin hikayelerindeki duyguları, acıları dinleyerek büyüdüğü bir çocukluğun ardından yaşadığı erken kayıplarda, onun hikayesinin en zorlandığı kısmın ayrılık olduğunu fark eder. Fakat
hislerini bastırma üzerine örülü bir toplumda yoğun duyguları ve öfkesi ile baş başa kalır. Geçirdiği yalnız ve zor yıllardan sonra psikanalizle tanışır. Sevginin ve üretmenin iyileştiriciliğini keşfettiği bu güvenli alanda, her üretimin bir doğum olduğunu anlar. Kendi yaratıcılığını keşfetmeye başladığı masalını bir kukla ile bedenlediği doğum sürecinde ise onu diğer terapilerden farklı gelişen bir olay beklemektedir. İşte o zaman bir karar vermesi gerekir. İki yol vardır önünde ya o da kendi duygularını kuşaklar boyu aktarmaya devam edecek ya da yaslarını dönüştürerek bu hikayeyi değiştiren olacaktır.
[img_url] => https://tiyatrolar.com.tr/files/activity/o/ofkenin-yakin-gecmisi/image/ofkenin-yakin-gecmisi-250x359.jpg
[cat_id] => 2
[tg_name] => Tiyatro Gülgeç
[theater_group_ids] => 246
)
[4] => Array
(
[id] => 6746
[name] => Öfkenin Yakın Geçmişi
[slug] => ofkenin-yakin-gecmisi
[session_date] => 2021-10-20 20:30:00
[special_visibility] => 0
[start_date] => 2021-08-09
[donation_status] => 0
[s_text] =>
[free] =>
[sale_url] =>
[we_session] => 1
[layout_system] => 2
[amount] => Array
(
[0] => Array
(
[amount] => 80
[amount2] => 60
[category_group] => 1
[free] => 62
)
)
[amount2] => 0
[amount3] =>
[amount_title] =>
[amount2_title] =>
[amount3_title] =>
[cancel_status] => 0
[sale_status] => 1
[sale_status_ex] => 0
[seats_status] => 0
[session_close_date] => 2021-10-20 19:30:00
[campaing] =>
[ses_list_desc] =>
[loc_name] => Kadıköy Emek Tiyatrosu
[city_name] => İstanbul
[ses_id] => 6473
[summary] => Öfke duygusu, modern zamanlarda birçok duygu gibi bastırılarak yönetilmeye çalışıldığı için, toplumuzda kendisini yıkıcılık sonucu ile de gösterebilmektedir. Oyun, bastırılmış öfkenin nedenlerinden birisinin de yas yaşantısının insan ruhsallığındaki evrelerinin doğal bir parçası olan öfke duygusunun modernizimle birlikte, bir baş etme yöntemi olarak bastırılmasından doğan, bireysel ve toplumsal sorunsallara değinir. Yas yaşam döngüsünün, doğanın bir gerçeği olduğunu hatırlatır. Öfke duygusuyla yaratılan yıkıcılığın yerine bir dönüştürücü olarak yaratıcılığı koymayı önerirken bir çözüm yolu olarak doğayı, bilimi ve sanatı işaret eder.
Birsen ailesinin hikayelerindeki duyguları, acıları dinleyerek büyüdüğü bir çocukluğun ardından yaşadığı erken kayıplarda, onun hikayesinin en zorlandığı kısmın ayrılık olduğunu fark eder. Fakat
hislerini bastırma üzerine örülü bir toplumda yoğun duyguları ve öfkesi ile baş başa kalır. Geçirdiği yalnız ve zor yıllardan sonra psikanalizle tanışır. Sevginin ve üretmenin iyileştiriciliğini keşfettiği bu güvenli alanda, her üretimin bir doğum olduğunu anlar. Kendi yaratıcılığını keşfetmeye başladığı masalını bir kukla ile bedenlediği doğum sürecinde ise onu diğer terapilerden farklı gelişen bir olay beklemektedir. İşte o zaman bir karar vermesi gerekir. İki yol vardır önünde ya o da kendi duygularını kuşaklar boyu aktarmaya devam edecek ya da yaslarını dönüştürerek bu hikayeyi değiştiren olacaktır.
[img_url] => https://tiyatrolar.com.tr/files/activity/o/ofkenin-yakin-gecmisi/image/ofkenin-yakin-gecmisi-250x359.jpg
[cat_id] => 2
[tg_name] => Tiyatro Gülgeç
[theater_group_ids] => 246
)
[5] => Array
(
[id] => 6762
[name] => Woyzeck
[slug] => woyzeck-2
[session_date] => 2021-10-21 20:30:00
[special_visibility] => 0
[start_date] => 2021-10-21
[donation_status] => 0
[s_text] =>
[free] =>
[sale_url] =>
[we_session] => 1
[layout_system] => 2
[amount] => Array
(
[0] => Array
(
[amount] => 75
[amount2] => 45
[category_group] => 1
[free] => 19
)
)
[amount2] => 0
[amount3] => 0
[amount_title] =>
[amount2_title] =>
[amount3_title] =>
[cancel_status] => 0
[sale_status] => 0
[sale_status_ex] => 0
[seats_status] => 1
[session_close_date] => 2021-10-21 19:30:00
[campaing] =>
[ses_list_desc] =>
[loc_name] => Kadıköy Emek Tiyatrosu
[city_name] => İstanbul
[ses_id] => 6501
[summary] => Oyun bir bozuk düzen hikayesini anlatır. Ahlak, toplumdaki adalet kavramı ve insanın etik değerleri çarpıklaşmış; çarpıklaşan düzenin getirdiği yaşama kültüründeki bozukluklar ve bu yönde gelişen toplum refleksleri bozuk düzeni ortaya çıkarmıştır. Bu bozuk düzen, içinde sert ve baskıcı bir tavrı barındırır. Sınıf farklılıklarını merkeze alarak, bu yaşayıştaki sistemi ve bu sistemdeki insan faktörlerini eleştirel bakış açısıyla sunar bize Woyzeck.
Askerde berber olarak çalışan Woyzeck, gayri resmi karısıyla beraber yaşar. Geçimini Yüzbaşının ayak işlerini yaparak ve Doktorun deneylerine kobaylık ederek sağlar. Bu süreçte oyun dünyasındaki düzenin, insan yaşantısındaki yankısına tanıklık ederiz.
Peki insan ve insan yaşantısı, bozuk düzenin neresindedir?
[img_url] => https://tiyatrolar.com.tr/files/activity/w/woyzeck-2/image/woyzeck-2-250x359.jpg
[cat_id] => 2
[tg_name] => Tiyatro Amorf
[theater_group_ids] => 1005
)
[6] => Array
(
[id] => 6743
[name] => Troya-4
[slug] => troya-4
[session_date] => 2021-10-22 20:30:00
[special_visibility] => 0
[start_date] =>
[donation_status] => 0
[s_text] =>
[free] =>
[sale_url] =>
[we_session] => 1
[layout_system] => 2
[amount] => Array
(
[0] => Array
(
[amount] => 60
[amount2] => 40
[category_group] => 1
[free] => 0
)
)
[amount2] => 0
[amount3] =>
[amount_title] =>
[amount2_title] =>
[amount3_title] =>
[cancel_status] => 0
[sale_status] => 1
[sale_status_ex] => 0
[seats_status] => 0
[session_close_date] => 2021-10-22 19:30:00
[campaing] =>
[ses_list_desc] =>
[loc_name] => Kadıköy Emek Tiyatrosu
[city_name] => İstanbul
[ses_id] => 6470
[summary] => Troyalı kadınlar binlerce yıldır buradalar, her çağda yeniden doğuyorlar. Bu toprakta kapana kısıldılar ve aynı yaşamı tekrar ediyorlar. Klytemnestra, Thetis, Andromache, Kassandra, Hekabe ve Helena… Toprağın üstünde kadın olarak var olmaya çalışıyorlar. Eril savaş, sömürü düzeni, normlar her çağda etraflarını kuşatıyor. Troyalı kadınlar kimi zaman mahallemizdeler, kimi zaman gördüğümüzde içimizi ürperten haberlerde…
Zaman savaş yüzünden mi kırıldı? Yoksa asırlardır görülmemiş bir mahkeme mi var?
[img_url] => https://tiyatrolar.com.tr/files/activity/t/troya-4/image/troya-4-250x359.jpg
[cat_id] => 2
[tg_name] => Tiyatro Area
[theater_group_ids] => 1007
)
[7] => Array
(
[id] => 6692
[name] => Herkes Kocama Benziyor
[slug] => herkes-kocama-benziyor-1
[session_date] => 2021-10-23 20:30:00
[special_visibility] => 0
[start_date] => 2021-06-28
[donation_status] => 0
[s_text] =>
[free] =>
[sale_url] =>
[we_session] => 1
[layout_system] => 2
[amount] => Array
(
[0] => Array
(
[amount] => 80
[amount2] => 60
[category_group] => 1
[free] => 40
)
)
[amount2] => 0
[amount3] =>
[amount_title] =>
[amount2_title] =>
[amount3_title] =>
[cancel_status] => 0
[sale_status] => 1
[sale_status_ex] => 0
[seats_status] => 0
[session_close_date] => 2021-10-23 19:30:00
[campaing] =>
[ses_list_desc] =>
[loc_name] => Kadıköy Emek Tiyatrosu
[city_name] => İstanbul
[ses_id] => 6481
[summary] => ‘’Yok, o geceden beri bir rahatladım ama içim de sanki daha tam soğumadı. Anlamıyom, öfkem öylece alaftan top gibi duruyomuş içimde. Acık soğudu. Amma bazı bazı yine fena oluyom. O geceden beridir bir şey yapıştı. Kafam durmuyo, ha bire çalışıyo. Kafam beynim hep uyanık. ‘’Arada sus kız,’’ diyom. Ne bileyim, ben kadınsam kafamın içi de kadındır herhalde diye öyle söylüyom. Gözleri cin gibi açık bir kadın.’’
Bir pavyonda tuvaletçilik yapan Ayten, kurulduğu makamında birer birer anlatıyor. Buraya nasıl ‘’düştüğünden’’, onu terk eden kocasından, kederinden, hevesinden, çok sevdiği pavyonda çalışan diğer ahbaplarından ama en çok da öfkesinden. Geçmişte tanımlayamadığı, anlamına parça parça ulaştığı o öfke bir gün tuvaletin buzlu camı gibi kırıldığında, bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
Dramaturji: Ekip çalışması
[img_url] => https://tiyatrolar.com.tr/files/activity/h/herkes-kocama-benziyor-1/image/herkes-kocama-benziyor-1-250x359.jpg
[cat_id] => 2
[tg_name] => Temsili Sahne
[theater_group_ids] => 1473
)
[8] => Array
(
[id] => 6755
[name] => Yok
[slug] => yok
[session_date] => 2021-10-25 20:30:00
[special_visibility] => 0
[start_date] => 2021-10-18
[donation_status] => 0
[s_text] =>
[free] =>
[sale_url] =>
[we_session] => 1
[layout_system] => 2
[amount] => Array
(
[0] => Array
(
[amount] => 75
[amount2] => 55
[category_group] => 1
[free] => 72
)
)
[amount2] => 0
[amount3] =>
[amount_title] =>
[amount2_title] =>
[amount3_title] =>
[cancel_status] => 0
[sale_status] => 1
[sale_status_ex] => 0
[seats_status] => 0
[session_close_date] => 2021-10-25 19:30:00
[campaing] =>
[ses_list_desc] =>
[loc_name] => Kadıköy Emek Tiyatrosu
[city_name] => İstanbul
[ses_id] => 6487
[summary] => YOK, belleğin tuhaf bir karmaşasından ibaret. Bellek durmadan konuşmakta, öksürmekte, hatırlamaktadır. Sadece bir ağız olsaydı eğer bellek, ondan kimseye ait olmayan kelimeleri duyardık. Mesela bir kedinin, bir ucubenin, bir kadının, bir erkeğin ve bir interseksin...
Derrida, "Marx'ın hayaletleri kitabında;
"Bir hayaletin beni beklediğini biliyordum.
Hem de en başta hem de perdeler açılır açılmaz" der.
Katıldığı savaşta kollarını, bacaklarını ve yüzünü kaybeden genç bir adamdır Joe Bonham. Hareket edemez, konuşamaz, göremez ve duyamaz. Tek sağlam yeri beynidir. Yatırıldığı hastane odasında bu genç adamın anılarına, düşüncelerine ve rüyalarına tanıklık ederiz.
[img_url] => https://tiyatrolar.com.tr/files/activity/s/sir-yes-sir/image/sir-yes-sir-250x359.jpg
[cat_id] => 2
[tg_name] => Proje Eksi Bir
[theater_group_ids] => 953
)
)
BİZDEN HABERDAR OLUN
ADRES
Uzunçayır Caddesi Doğançay İş Hanı No:29/1 Hasanpaşa Kadıköy / İstanbul